John Gray kalemiyle yazılmış olan Erkekler Mars'tan, Kadınlar Venüs'ten kitabını okurken almış olduğum notları paylaşacağım.
John, bu kitabında, psikolojik farklılıkların kurumsal bir analizi bizimle paylaşmanın yanında, sevgi dolu ilişkiler yaratmakta başarıya ulaşmanın yollarını gösteren pratik el kitabı olarak tanımlamaktadır. Ters yol adını verdiği, erkeklerin kadınlar konusundaki tanımlamış olduğu konulara uyması, aynı şekilde kadınların da erkekler konusundaki tanımlamış olduğu konulara uyması olarak açıklamaktadır.
Yıllar önce Marslılar, teleskop yardımıyla etraflarına bakarak Venüs'lüleri keşfettiler. Venüs'lüleri görmek, onların içinde bambaşka duygular uyandırdı. Aşık olup, bir uzay gemisi yaptılar ve hemen Venüs'e uçtular.
- Aşk sihirlidir ve eğer farklılıklarımızı unutmazsak kalıcı da olabilir.
Marslılar, her zaman sonuç odaklı ve hedeflerine ulaşmasında kendi güçlerine yardımcı olacak şeylerle ilgilenirler. Bu yüzden bir erkeğin benlik bilince, sonuç alma becerisiyle tanımlanır. Bu beceriye en büyük desteklerden biri de dinlemeyi öğrenmesi olmuştur. Çözüm önermeden yalnızca dinlemenin ne kadar önemli olduğunu anlamamıştır. Venüs'lüler, birisi bir şey anlatırken asla çözüm önermezler. Kendileri arasında sabır ve anlayışla dinlemek, karşısındakinin duygularını anlamaya çalışmak onlar için çok önemlidir. Marslılar dinlemeyi bu şekilde öğrendiler.
Mars'ta ve Venüs'te stresle başa çıkmanın yolları oldukça farklı olmuştur. Marslılar, kendi mağarasında yalnız başına çözmek istemişlerdir. Fakat Venüs'lüler sorunları bir başkasıyla paylaşmayı, sevgi ve güven belirtisi olarak görmüştür. Konuşarak anlaşmanın bir ortak nokta olması için her zaman farklı yollar izlenmiştir. Eğer kadın anlaşılmadığını hissederse, konular ve kaygılar daha fazla büyüyecektir. Tıpkı mağarada yalnız başına çözüm arayan erkeğin dikkatini dağıtmak gibi, daha az konuşmaya başlayacaktır.
Huzuru bulmak için aralarındaki farklılıklara saygı gösterdiler. Marslılar konuşmayı, dinleyerek destek vermeyi, Venüslüler ise; erkeklerin kendi içine kapanmasına saygı duymayı, herhangi bir gizem veya endişe olmadığını öğrendiler. Burada eksik olan konulardan biri de birbirlerini nasıl isteklendirirler bilmiyorlardı. Kadınlar, desteklenip sevildiklerini hissettiklerinde güçlenerek hazır olurlar. Kendisine değer verilip, saygı gördüğünü hissederse tatmin olur ve daha fazla istek uyandırır. Erkekler, özellikle kendilerine ihtiyaç duyulmasıyla harekete geçip yakınlaşırlar. İhtiyaç duyulmadıklarını, güvenilmediklerini hissettiklerinde uzaklaşırlar. Asıl neden, umutsuzluk, çaresizlik ve güvensizliktir. Erkeğin en büyük korkusu eksik ve yetersiz olmaktır. Bu korkuyu gidermek için gücünü ve yetkisini artırmaya yönelir.Kazanım, yeterlilik ve başarı yaşamında en üst önem arz eder.
En çok korktuğunda soğuk görünür. Günümüzde çoğu kadın, erkeklerin ne kadar alıngan olduklarının ve sevgiye ihtiyaç duyduklarının farkında değildir. Sevgi erkeğin baikalarını tatmin etmeye yeterli olduğunu hissetmesni sağlar.
- Erkeğin en büyük korkusu eksik ve yetersiz olmaktır.
John, erkekleri bir lastik şeritine benzetmektedir. Bir yere kadar gerilip, tekrar eski hallerine geri dönerler. Bir döngü yakınlaşmayı, sonra uzaklaşmayı, sonra yeniden yakınlaşmayı içermektedir. Kadınlar bunu farkettiklerinde olduk şaşırırlar. Fakat bu içgüdüsel bir olaydır. Bir karar veya seçim değildir. Doğal bir döngüdür. Sonuna kadar gerildiğinde, dönüşü güçlü ve enerji dolu olacaktır. Davranışlarında değişim görülecektir. Sevme ve sevilme arzusu yeniden uyandığı için, gücü yerine
gelmiştir.
- Erkek kendi döngülerini bilir ve geri çekildiği zamanlar kadına döneceğine dair güvence verir.
Dalgalar kadınları temsil ederler. Sevildiklerini hissettiklerinde kendine verdiği değer tıpkı bir dalga gibi yükselip alçalır. Kendini gerçekten iyi hissettiğinde zirveye çıkar ama birdenbire ruh hali değişinde dalga dibe vurabilir. Bu düşüş geçicidir. Dibe vurmak ona iyi de gelebilir. Dalga ne kadar yüksek ise o kadar fazla sevgi verecektir.
- Dibe vurmak, duygusal bir temizliğin zamanıdır.
John, sevgiyi on iki çeşit olarak görmektedir. Bunları da erkek ve kadın olarak ayırmış.
Kadının aradıkları : Şefkat, Anlayış, Saygı, Bağlılık, Haklı görülme, Güvence
Erkeğin aradıkları : Güven, Kabul, Takdir, Beğenilme, Onay, Teşvik
Her ilişkide güç zamanlar yaşanır. Bunlar ölüm, yeterince dinlememe, hastalık ya da işin kaybı gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Bu güç zamanlarda en önemli şey sevecen, hak veren, takdir eden bir tavırla iletişim kurmak ve güç zamanlarda birbirlerine destek vermektir.
Bir kadından puan kazanamanın yolları :
- Ona sarılın.
- Görünüşüne iltifat edin.
- İşten arayıp hatrını sorun, heyecan verici bir olayı paylaşın veya "Seni seviyorum" deyin.
- Birine kızdığında onun tarafını tutun.
- Sırtını, boynunu ya da ayaklarını ovmayı önerin.
- Kalabalıkta başkalarından çok ona ilgi gösterin.
- Onu dinlerken gözlerine bakın.
- Onunla konuşurken zaman zaman ona dokunun.
- Baş başa kalmak için fırsat yaratın.
- Uzaktayken onu özlediğinizi söyleyin.
Her ilişki bir bahçeye benzer. Su verildiği takdirde yeşerip gelişecektir. Mevsimleri dikkate alarak özel bakım gösterilmelidir. Yeni tohumlar ekilmeli ve yabani otlar ayıklanmalıdır. Tıpkı aşk gibi. Aşkın büyüsünü canlı tutmak için de mevsimlerini anlamalı ve aşkın kendine özgü ihtiyaçlarını doyurmak gerekmektedir.
Aşık olmak, ilkbaharı; eşimizin sandığımız kadar kusursuz olmadığını ve ilişkimiz üzerinde çalışmamız gerektiğini anlamamız yazı; olgun bir aşkı yaşadığımız zaman sonbaharı;
yeniden bir dinlenme, düşünme ve yenilenme zamanı kış mevsimini anlatır.
Özetle; erkekler'in Mars'tan, kadınlarında Venüs'den geldiklerini hatırlamak, farklı olmamızın doğal karşılanması gerektiğini anımsamak ve daha sevgi dolu bir yaklaşım sergilemek John'un anlatmak istediklerinin en başında gelmektedir. Kitabında anlatmış olduğu "Aşk Mektupları" tekniğiyle duyguları daha kolay ve dürüstçe açıklanabileceğini göstermiştir.
Teşekkürler öğretmenim :)